Paris Metrosu
Paris'in
sembollerinden biri haline gelen Paris Metrosu, öncelikle
şehir merkezinde yeralan istasyonları ve Art Nouveau'dan
etkilenerek inşa edilmiş mimari yapısıyla dikkatleri üzerine
çeker. Toplamda 211 km uzunluğundaki bu hızlı aktarma
sistemi, 16 hatlıdır. Hatlar 1'den 14'e kadar numaralandırılmıştır
ve iki tane de 3bis ile 7bis adı verilmiş küçük hat mevcuttur.
Bunlar önceleri 3. ve 7. hatların birer kollarıyken daha
sonra bağımsız birer hatta dönüşmüşlerdir. Mimar Hector
Guimard tarafından tasarlanan istasyon girişlerinin
86'sı, orijinal hallerini günümüzde de korumaktadır.
1845 Yılında, Paris, şehir yönetimi ve demiryolu
şirketleri, şehir içi bir demiryolu ağı kurmayı planlıyorlardı.
Bu dönemde ortaya atılan iki farklı görüş, çeşitli tartışmalara
ve bunun sonucunda da gecikmelere neden oldu. Demiryolu
şirketlerinin kabul ettiği görüş, Londra'nın da uygulamasını
yaptığı şekilde, varolan şehir hatlarına yeni yapılacak
yeraltı şebekesinin eklenmesiydi. Şehir yönetiminin görüşü
ise tam tersi olarak varolan hatla hiçbir bağlantısı olmayan,
tamamen yeni ve bağımsız bir şebeke kurmaktı. İki taraf
arasında 1856'dan 1890'a kadar süren bu anlaşmazlık,
şebekenin yapımını engelledi.
Bu
süre içerisinde Paris şehrinde hızla artan nüfus ve meydana
çıkan trafik problemi, şebekenin inşa edilmemesi durumunda
bu sorunların altından kalkılamayacağı gerçeğini ortaya
koydu ve nihayetinde 1986'da yapım çalışmalarına
başladı.
Paris Metrosu'nun başlangıç hattı 1900 yılında,
Dünya Fuarı Evrensel Sergisi sırasında törenle açıldı. Sistem,
1.
Dünya Savaşı'nın patlak vermesine kadar çok çabuk
genişledi ve metro ağının çekirdeği, 1920'de tamamlandı.
Şehir merkezi sınırlarından dışarı, komşu banliyölere giden
ilk uzantıların yapımı ise 1930'larda tamamlandı.
Ayrıca Hat 11 de bu dönemde tamamlandı. Otomobil çağı (1950-1970
yılları arası) sırasındaki duraklamadan sonra ise diğer
birçok banliyö de uzantılarla hatlara dahil edildi.
Teknik kararlar, orjinal ağın dizaynına, istasyonlar arasındaki
mesafelere, az sayıda yolcu profilli trenlere ve uzantıları
belirleyen limitlere göre alındı. İlave taşıma kapasiteleri,
ve büyüyen tranway ağı, 1960'lardan itibaren oluşturulan
Regional Express Network (RER) ağıyla desteklendi.
Bununla beraber 20. yüzyılın sonunda Paris Metrosu, RER
ağına ait Hat A'nın yükünü hafifletmek amacıyla tam otomatik
olan Hat 14'ün açılışını yaptı. Hat 14, 70 yıl aradan sonra
RER değil de Metro tarafından açılan ilk hat oldu. Sürücüsü
olmayan bu hattaki trenlerde, intihar girişimlerini engellemek
amacıyla özel pencereler kullanıldı.
Metro ağı, geçmişte ve günümüzde bazı kazalara da sahne
olmuştur. 10 Ağustos 1903'de çıkan yangında 84 kişi
hayatını kaybederken, alınan önlemlerle uzun süre bu tür
bir facia yaşanmamıştır. 30 Ağustos 2000'de hızdan
ve kontrolün kaybolmasından kaynaklanan bir problem nedeniyle,
Notre-Dame-de-Lorette İstasyonu'nda 24 kişi hafifçe
yaralanmıştır. Son olarak ise 6 Ağustos 2005'de ise
Simplon İstasyonu'ndaki bir trende kısa devre sonucu
meydana çıkan yangında, 19 kişi yaralanmıştır.
Paris Metropolitan Railway Company (CMP) adındaki,
bu ulaşım ağının büyük kısmını işleten şirket, kısaca Métropolitain
olarak bilinmektedir. İlk birkaç yıl içinde bu isim Metro
olarak kısaltılmıştır. Günümüzde ise işletmesini, RER ağının
bir kısmını, ayrıca Paris'deki ve çevre banliyöler arasındaki
otobüs ve tranvay hatlarını da işleten "Régie autonome
des transports parisiens" adında kamuya ait bir taşımacılık
şirketi üstlenmiştir.
Bugün Paris Metrosu günde ortalama 4,5 milyon yolcuyu
taşımaktadır ve 62'si başka hatlara bağlantı sağlayan, 297
adet istasyonla hizmet vermektedir.
Trenler, ağa bağlı her istasyonda yılın her günü sabah
05:00 ile gece 01:00 arasında hizmet verirler. Aralık
2006'dan itibaren ise cumartesi geceleri ve tatil öncesi
gecelerde, saat 02:15'e kadar hizmet vermeye başlamışlardır.
2007 Aralığından itibaren cuma geceleri de istasyonların
02:15'e dek açık kalması planlanmaktadır.
Yeni
Yıl, the Fête de la Musique (Müzik Günü) ya da Nuit
Blanche (Beyaz Gece) gibi özel günlerde ise şebeke kısmi
olarak tüm gece açıktır. Bu durum sadece ana istasyonlara
ve hatlara (1,2,4,6), RER hatlarındaki bazı istasyonlara
ve otomatik hatta (14) ait tüm istasyonlara özeldir.
Standart geçiş için kullanılan tek bilete "t"
(ticket) adı verilir. Bu bilet, tüm Metro'da ve RER'in 1.
bölgesinde 2 saat boyunca geçerlidir. Tek parça olarak (1.40
Avro) satın alınabildiği gibi 10'u bir arada olan şekliyle
de (10.90 Avro) alınabilmektedir. Limitsiz olarak
kullanılabilen paso çeşitleri de vardır. Haftalık ve aylık
olarak bulunabilen pasoya "Carte Orange", günlük
olanına ise "Mobilis" denmektedir. Yıllık olanının
(İntegrale) yanı sıra, bir de Parise gelen ziyaretçilerin
sıklıkla kullandığı 2-3 ya da 5 günlük pasolar mevcuttur
ki bunlara da "Paris Visite" denmektedir.
2001 yılından itibaren, kademeli olarak bir gün
tamamen carte orangeın yerini alacak olan Navigo Pass
hizmete girmiştir. Bunlar aylık ve ya haftalık olarak yeniden
doldurulabilen kişiye özel biletlerdir. Diğerlerinden farklı
olarak manyetik yapılı olmayan bu biletler RFID alt
yapılı ve temas gerektirmeyen akıllı kartlardır.
Normal biletlerle ve ya pasolarla Metro girişlerine giren
yolcular turnikeye girmeden önce biletlerini makinaya sokarlar
ve geçtikten sonra da makinadan çıkan bileti alırlar. Yolculuk
boyunca yanlarında taşımaları gereken bu bilet istendiğinde
görevlilere gösterilmelidir. Navigo Pass kullanımında
ise kartın turnikedeki sensore yaklaştırılması yeterlidir
hatta yeterince yaklaştırıldığında makinanın okuması için
cüzdandan çıkartılmasına bile gerek kalmamaktadır.